Bir yıla yakındır dünya turizmini adım adım durduran Covid 19 salgını sürecinde; sadece turist akışı ve davranışı değil, aynı zamanda çalışma şekilleri de değişiyor.
Son bir yılda; son dakika rezervasyonlarına olan ilgi artışı ve iptal davranışlarında değişim, yakın destinasyonlara ve kısa süreli konaklamalara olan ilgi artışı ve fiyatların görece önem yitirdiği, fiyat/kalite oranının da sağlıklı ürün/hizmet şekline dönüştüğü zamanlar yaşanıyor. Peki 2021’de neler olabilir?
Dijitalleşme gibi teknolojinin daha fazla başrol oyuncusu olduğu (ve olacağı) bir döneme girilmiş durumda. Geçmişte biraz kağıt üzerinde ve panellerde kalan bu konu, Covid etkisiyle, sektördeki aktörlerin düşünmesi ve hazırlanması gereken asıl konulardan biri oldu.
Turizmde Covid sürecinde yaşanan en önemli değişiler ne?
Turizmdatabank.com’un derlediği blgilere göre; ikinci bir koronavirüs dalgasının ortasındayız ve dünya turizminde, yeni eğilimler güçlenmeye başladığı:
-Son dakika rezervasyonlarına olan ilgi artışı ve iptal davranışları
-Yakın destinasyonlara ve kısa süreli konaklamalara olan ilgi gelişmedi
-Fiyatların; bu zamana göre görece önemsizliği ve fiyat/kalite oranının; sağlıklı ürün/hizmet şekline dönüşümü.
2021 yazına doğru seyahat talebi nereye dönecek?
Sağlıklı ve yaygın bir Covid aşısının bulunması için en erken tarih Yaz 2021 olarak öngürülüyor.
Salgının alevlendiği 2020 yaz aylarında seyahat talebi; daha çok yurtiçi pazarlarla çok yakın ülkelerde toplanmıştı. Fransa, İtalya ve Almanya gibi yurtiçi seyahat pazarı zaten ağırlıklı olduğu ülkelerde varolan seyahat talebi % 90 oranında içeri yönelmişti.
Turizmin, gelirle bağı zayıfladı mı?
Öte yandan; UNWTO, IATA, ABTA, DRV gibi önde gelen turizm örgütlerinin çalışmalarında; yurtiçi pazara yönelmenin % 75 gibi yüksel bir oranda, turistlerin mali durumlarıyla da ilgili idi.
Ekonomik bir sektör olan turizmin ana konusu; harcanabilir gelirdeki değişimin ne olacağıdır. Covid 19, özellikle Avrupa genelinde tüm sektörlerin; özellikle de turizmin ciro ve gelirlerini % 80-85 dolayında düşürmüştü.
İnsanlar seyahat etmek istiyorlar ama ekonomik güçler çok zayıfladı. En azından 2021 yazına kadar, turizmi destekleyecek bir canlanma beklenmiyor.
Bu süreçte; hem hizmetin kalite düşüşü olmadan sürmesi, hem de o hizmete ödenecek sürekli gelirin azalmış olması, 2021’i çok zor bir yıl olarak öne çıkarıyor.
Tabi başlamış bulunan fiyat düşüşleri; turizmcilerin kaldırabileceğinin de sınırına gelmiş bulunmaktadır.
Seyahat süresi ne kadar azaldı?
Doğal olarak Covid sürecinde çok az bir kitle (Ortalama % 10-15); uzun mesafe uzun süreli tatillere çıktı.
Uzmanlara öre bunu 2021’de artırmanın tek yolu; uzun süreli ve mesafeli kalışları, güvence altına almak. Covid aşısının yaygınlaşması, bu manada, uluslararası turizmi canlandıracak en önemli faktördür.
2020 öncesinde; Alman, İngiliz turist gibi, uzun süreli konaklamaya sahip turist tiplerinin, 2020’de, seyahat süresinin ne kadar kısalttığı kestirilemez durumdadır. Çünkü bu kadar düşük trafik verileri ile tahmin doğru sonuçlar veremez.
Ama yaşanmakta olan ve 2021 yazına kadar hakim olacak davranışın; daha kısa seyahatler ve daha kısa konaklamalar olduğu kesin.
Covid 19 küçükoteller için fırsat mı?
Öte yandan Covid döneminin seyahat trendlerinden bir diğeri de; yakın çevre, eş-dost ve aile ile birlikte gidilebilecek, küçük otel ve mülklere yönelmedir.
Diğer yandan, seyahat edecekler; konaklama yeri ararken rezervasyonları ücretsiz olarak iptal etme veya değiştirme olanağının olup olmadığını daha fazla önemsiyorlar.
İptaller konusunda güvenliği hesaba katmak gerekiyor. Öyle ki bu; oda fiyatını düşürmekten daha etkin, çekici bir umsur haline gelmiş bulunmaktadır.
Turizmde “son dakikaya” dönüş mü?
Kısa ve orta vadede hayati önem taşıyacak olan esneklik, beraberinde rezervasyonlarda artış ve son dakika satış ve iptallerini de beraberinde getiriyor.
Covid döneminde tatilcilerin yarısından fazlasının; rezervasyon ve alımlarını son iki hafta içinde yaptığı hesaplanıyor.
Pandeminin belirsizliği nedeniyle son dakika rezervasyonları yapma eğilimi giderek artıyor ve 2021 yazına kada süreceği tahmin ediliyor. Son olarak; Koronavirüs salgınlarından yeni kısıtlamalarla, şirketleri, insanları, davranışları daha fazla istikrarsızlaştıracağı kesin.